Kasım Süleymani üzerine. - KONSOLİDE DENEMELER

Kasım Süleymani üzerine.


Merhaba, 


Kasım Süleymani suikasti bölgeyi son dönemece getirdi.

Irak hükümeti Abd'nin Irak'tan çekilmesi konusunda bir karar aldı. Kasım Süleyman'i süikastinden sonra İran'ın misillemesi ( haberli olduğu söyleniyor ) konuyu ciddi olarak geri dönülmez bir hale getirdi. İran ise iyi yetişmiş, konsolidasyon yeteneği üstün bir aktörünüde kaybetti. Süleymani'nin İran'ın bölgedeki kazanımlarındaki baş aktör olduğuda gerçek. Kasım Süleymani'nin askeri kimliği yanında siyasi, ideolojik bilincininde yüksek olduğunu faaliyetlerinden öğrenmiş olduk. Yerine aynı seviyede bir kişilik bulunmaması durumunda İran kazanımlarını ( oluşturduğu cephe ) kaybedebilir.


Bu suikast İran'ın bölgede fazlasıyla zemin kazanmasına yol açtı. Şii kitleleri Abd'ye karşı dahada kemikleştirdi. İran'ın misillemesi sonucu İran ve Abd kayıplar konusunda ayrı tellerden çalsalarda bu çok önemli değil. İran rejimi en az yirmi yıl daha zaman kazanmış oldu. Sonuçta taraflar içsel politikalarını konsolide etmiş oldular. K.Irak'ta bağımsızlık hareketleri hızlanabilir ve Kerkük'e Kürt'lerin müdahalesi kesinleşir. Çünkü. Kuzey Irak'ın geleceği Kerkük'e ( aynı zamanda Telafer ve Tuzhurmatu ) yani Kerkük'teki Türk'lerin tasfiyesine, yok edilmesine bağlı. Barzani Ara sıra başvurduğu fırsatçılığı kesin bir fırsatçılığa dönüştürecektir. Uzun vadede ise yok olmaları kaçınılmazdır.

Abd'nin İran politikalarıda küllüm yanlış. Üstelik İran halkının mevcut düzenden ve Fars oligarşisinden nefret etmesine rağmen. Buda Abd için İran'daki rejimin önemli olmadığını göstermekte. Önemli olan doğal olarak Abd'nin menfaatleridir. Abd politikaları İran'daki Fars milliyetçiliğini ( şiilik ) kurumlaştırmaktan başka işe yaramamıştır. Farsilerin ise Çin, Rusya ve Abd rekabetini yıllardır en iyi şekilde kullandığıda bir gerçektir. 

Abd'nin bölgeden eninde sonunda çekilmesi kaçınılmaz. Abd'nin çekilmesi bölgede zeminini kaybeden Türkiye'yi uzun veya kısa vadede sıkıntıya sokacaktır. Türkiye baştan beri Irak'taki Türkmen'ler için  her açıdan kurumlaşmış bir pozisyon almalıydı. Mezhepçi pozisyonlarla günümüzde fayda sağlamak mümkün değildir. Türkmen'leri Kürt'lerin insafına terketti. Kürt'lerin Türkmen'lere karşı kafaları estikçe harekata geçtiğini gördük.

Abd'nin bölgeden çekilmesi durumunda son otuz yılda bölgedeki kaostan faydalanarak ülke kurmaya çalışan etnik grupları ise zor günler bekliyor. Hatta ciddi nüfus kayıplarıyla karşı karşıya kalabilirler. Emperyalizme güvenerek ülke kurabilirsiniz. Bayrağınız ve dilinizde olabilir. Ama. Devlet sizin olmaz. Üstelik birincil kültür aşamasına gelememişseniz hiç şansınız olmaz. Bu tarih boyunca böyleydi. Bundan sonrada böyle olacak.

Bakalım neler olacak?. Göreceğiz. Bölge ve dünya için ne iyi olacaksa o olsun.

Beni sadece Türkiye'nin durumu ilgilendiriyor. Irak ve Suriye'de meşru hükümetler bazında zeminimizin kalmadığı ise gerçek. Bu zeminsizlik Abd'ye karşıda elimizi zayıflatmış durumda. Libya ilişkilerinin zemin kazandırdığı ise gerçek. Libya'da konjonktür değişsede yapılan anlaşma feshedilmeyecektir. Türk hükümetinin çizgisi ile Libya hükümetinin siyasi çizgisinin çakışması bahis konusu olsada her iki ülke içinde verimli bir anlaşma yapılmıştır. Hatta Mısır bile kazanım elde etmiştir.  Libya'ya asker gönderilmesi ise konjonktür değiştiğinde kazanımlarımızı tehlikeye atabilir. Bu anlaşmanın içeriğine itirazlarda bahis konusu.  Ümit yalım Libya mutabakatı ile 9 adanın daha gittiğini savunuyor. Bu linke bakmanızda fayda var. Ayrıntılı bir analiz yapılmış. http://www.ortakses.com/libya-mutabakat-muhtirasi-ile-9-ada-daha-gitti-3317yy.htm

Tabiki bu Türk askerinin pratikte neler yapacağına bağlı.

Aslında işin özü Abd Türkiye'nin hem iç hemde dış politikalarındaki hatalarının baş aktörüdür. Bu Abd'nin Türkiye'deki zeminini kaybetmesine neden olmuş ve Abd'nin bölgede tamamen yanlızlaşmasına yol açmıştır. Tabiki bu Abd'nin umurunda değil. Irak ve Suriye'de zaten ömrünü tamamlamış durumda. Ama. İstediklerini aldığıda gerçek.  Abd'deki hakim oligarşinin konsolidasyon yapma zamanı gelmiştir. Abd'nin Türkiye politikaları tamamen yanlıştı. Hakim oligarşinin Abd'yi yanlış yönettiğini, yönlendirdiğini söyleyebiliriz, öyle sanıyorum.

Abd'nin Türkiye politikalarını tamamen değiştirmesi gerekiyor. Yanlızlıktan böylelikle bir nebze kurtulabilir. Türkiye'deki kankalarıda bir işe yaramaz. Önemli olan halkın gönlünde olmaktır.

Fakat sınıfsal entegrasyonunu tamamlamış küresel sermayenin Abd'nin bölgede yanlızlaşması çokmu önemli?. 





Egemenliğe sahip olmanız yetmez. Her türlü yetki ve güce sahip olmanız da yetmez. Geleceği sırtlayacak, belirleyecek uzun vadeli gerçekçi ve akılcı oyunlar kurmuyorsanız,kuramıyorsanız. Kurmak zorundasınız. Değişimi yaratan ve yöneten olmalısınız. Birincil kültür olmanın ve varlığınızın devamının kuralları bunlardır. Yoksa. Baştan kaybettiniz demektir. Tabiki bunlar sermayenin ideolojisine ve sermayenin kimlerde olduğuna bağlıdır. Bu toprakların son üçyüz yıllık tüm sorunlarının ve başına gelenlerin nedeni budur. Unutulmaması gereken işe şudur. KISACA SERMAYE ÖNEMLİDİR. DAHADA ÖNEMLİSİ KİMLERDE OLDUĞUDUR.

Faik ÇALTILI. Finans ve yönetim danışmanı.

  • 0Blogger Yorum.
  • Facebook Yorum.
  • Disqus Yorum.


Yorum Gönder

comments powered by Disqus
Copyright © KONSOLİDE DENEMELER. Designed by OddThemes