Onun arabası var. - KONSOLİDE DENEMELER

Onun arabası var.



Merhaba,

Covid10 virüsünün ülkeyi kırıp geçirdiği bu dönemde bu yazıda nereden aklınıza geldi diyeceksiniz. Covid19 sorunuda önemli tabiki. Ama. Gelip geçici ve güncel medyadan hemen her türlü bilgiye ulaşıyoruz. Sorunun çözümü ve çözümlüğünün önündeki engellerinde farkındayız. Ülkede ve dünyada yeni gelişmelere neden olacağıda açıktır.

Geçen hafta internette takılırken İngiliz'lerin yeni ürettiği Aston Martin DBS Superleggera arabası ile ilgili yayınlara rastladım. Araba düşkünü bir kişi olarak hayran oldum. Küçüklüğümdede araba tamircisi olmak istiyordum. Annem izin vermedi ve okudum.

Aston Martin DBS Superleggera kaputunun altında yatan 5.2 litrelik V12 motor, 715 beygir güç ve 900 Nm tork üretiyor,  üretilen bu güç, ZF tarafından geliştirilen yeni sekiz ileri otomatik şanzımanla arka tekerleklere aktarılıyor. Ayrıca firma, motorun, optimize edilmiş bir ağırlık dağılımı ve daha düşük ağırlık merkezi için şasinin olabildiğince arka ve alt bölümüne yerleştirildiğini belirtiyor. Kısaca muazzam bir ürün. Küresel araba pazarında ilk üçe gireceği kesindir. Türkiye satış fiyatı 675.000 euro'dan başlıyor.

Doğal olarakda bizim Devrim arabamız aklıma geldi. Bu konudada olan bitenleri biliyoruz. Devrim otomobili konusu ülkemizdeki hem kültürel hemde sınıfsal durumumuzu anlatan en önemli veridir. Bana acı vermeye devam ediyor. Edecek.

Bir ülkede ne kadar çok özgün, bağımsız araba ( ve uçak )  üreten şirket veya kobi varsa o ülke sanayileşmesini tamamlanmış, birincil kültür seyiyesinde bir ülke  demektir. Araba sektörü her alanda katma değer üreten bir sektördür.

Cumhuriyet devrimleri ile toplumda oluşan sinerjiyi sürükleyip götürecek bir sermaye sınıfının olmaması değişimin önündeki en büyük engeldi. Ve halada öyle. Ülke sermayesi armut piş ağzıma düş ideolojisine sahip bir sermaye ve büyük bir posa. Buda doğaldır.. Çünkü. Osmanlı sistemi burjuva yaratmaya müsait olmadığı gibi önündeki ciddi bir engeldi. Ayrıca sermaye sınıfı azınlıklardan oluşuyordu. Bu sınıftanda geleceği sırtlama bilinci veya atılımı beklemek ise saflıktır. Bu sınıf ülkede hala etkin. Özellikle finans alanında. Sorunlarımızın asli kaynağıda budur. Bu kısır döngü devam etmekte. Tabiki yeni jenerasyon iş adamları var. Gurur verici atılımlar bahis konusu. Ama. Yeterli değil, kurumlaşmamış durumda. Kurumlaşmış bir özbilinç bahis konusu değil.

Küreselleşen dünyada var olabilmek ihtiyacı yaratan bilgi üretmeye bağlıdır. Bu bilgi otomobil, teknoloji vesair konularda olabilir. Küresel pazarda kendi tarzı, üretimi olan ve rekabet edebilen kültürler birincil kültürlerdir. Bu sıralamada kalabilmenin veya yer almanın ilk koşulu rejim ne olursa olsun güçlü, kurumlaşmış  bir özbilinçtir. Eğitimle bu sorun çözülebilir ve uzun soluklu bir mücadele şarttır. 


Ülkemizin üstündeki posa hemen her alanda iyice birikmiş durumda. Eğitimde korkunç kötü. Çocuklar her alanda kültür emperyalizminin kıskacı içinde. Bu kısır döngüyü bedeli ne olursa olsun kırmak zorundayız. Tabiki öncelikle Biz olabilirsek. Öncelikle birey olmanın bilincindeki toplumlar Biz olabilirler. Birey ve Biz olabilen toplumlar kaçınılmaz olarak birincil kültür olurlar. Bunun önünde hiçbir engel duramaz.

Son günlerdeki yerli otomobil üretme konusundaki haberleri ciddiye almıyorum. Şimdiye kadar çoktan üretilmeliydi. Zararın neresinden dönülse kardır. Elektrikli araba üretilmesi yerinde bir atılım. İlk 15 yıl içinde ortalama 170 bin aracın üretilmesi öngörülüyormuş. Üretimin yüzde 10’ nu ihraç edilecekmiş.Yukarıda yazdıklarımdan yola çıkarsak sonucun fiyasko olma ihtimali çok yüksek. İnşallah olmaz.

Hadi bakalım. Görelim. Utandırın.



                                                                     The Aston Martin DBS Superleggera.



                                                                      Devrim arabası.


                            

Egemenliğe sahip olmanız yetmez. Her türlü yetki ve güce sahip olmanız da yetmez. Geleceği sırtlayacak, belirleyecek uzun vadeli gerçekçi ve akılcı oyunlar kurmuyorsanız,kuramıyorsanız. Kurmak zorundasınız. Değişimi yaratan ve yöneten olmalısınız. Birincil kültür olmanın ve varlığınızın devamının kuralları bunlardır. Yoksa. Baştan kaybettiniz demektir. Tabiki bunlar sermayenin ideolojisine ve sermayenin kimlerde olduğuna bağlıdır. Bu toprakların son üçyüz yıllık tüm sorunlarının ve başına gelenlerin nedeni budur. Unutulmaması gereken işe şudur. KISACA SERMAYE ÖNEMLİDİR. DAHADA ÖNEMLİSİ KİMLERDE OLDUĞUDUR.

Faik ÇALTILI. Finans ve yönetim danışmanı.

  • 0Blogger Yorum.
  • Facebook Yorum.
  • Disqus Yorum.


Yorum Gönder

comments powered by Disqus
Copyright © KONSOLİDE DENEMELER. Designed by OddThemes