Efeliğin tarihi. Biz'im efelerimiz. - KONSOLİDE DENEMELER

Efeliğin tarihi. Biz'im efelerimiz.




Ege'nin zeybekleri olmasaydı, Türk nizami ordusu karşımıza çıkıncaya kadar Ankara yoluna açar şimendifer hattının sonuna erişir, Kemalistleri kağnıya mahkum eder, ciddi bir mücadele ordusu kurulmasına mani olurduk.

Yunan Generali Rodas

Merhaba,

Akşam eve geldim.Yan apartmanın bahçesinde insanlar birikmiş. Komşum Hasan beyin kızının nişan töreni için davetliler toplanmış.İlerleyen saatlerde kemençe eşliğinde güzel bir nişan yaptılar.Doğal olarak memleketteki köy düğünlerimizi hatırladım.

Memleket ten ayrılalı 30 sene olmuş.Gençlik yıllarımda akraba düğünlerini hiç kaçırmazdım.Davul zurna çaldığı zaman mümkün değildi Harmandalı veya diğer Zeybek oyunları oynamamak- yerinde oturmak.Damarlarımdaki kan yerinde durmazdı..Silahlar susmazdı. ( yanlıştı ama ) Koca koca kazanlarda yemekler yapılırdı.O köy düğünlerini nasıl özledim.Feodal ilişkiler büyük şehirlere gelince ne yazık ki kopuyor.Akrabalık lar kültürler değişiyor.Ama yine de davul zurna sesini duydum mu fena olurum.Efe kültürü bizim Ege bölgesinin köklü bir kültürü.Tabiki her kültür gibi sosyo-ekonomik bir temeli var. Hoş Anadolu nun bir çok yöresinde efeliğe benzer hareketler var.Hatta efelik kültürünün kurumlaşmasından önce Köroğlu, Dadaloğlu gibi benzer zatların hareketleri var.

Efelik  Osmanlı devlet inin  artık  dağılmaya yüz tuttuğu zamanlarda ortaya çıkıyor.O dönemde çoğunluk Anadolu da olduğu gibi halk ekonomik olarak zor durumda.Tımar sistemi çökmüş..Savaşlar yüzünden bitap düşmüş-nüfusu azalmış-iş ve toprak yok.Halk hayvancılık ve amelelikle ayakta kalmaya çalışıyor .Tımar yöneticileri aslında kendilerinin olmayan topraklara tamamen el koyarak.Ağalık ( AYANLIK ) sistemini başlatmışlar.Halk yorgun ve çaresiz.Osmanlı fiili yönetiminde bırakın müslümanları türkler bile tek tük görülür durumda.Azınlık hegemonyası Osmanlı yı ele geçirmiş..Anadolu nun bir parçası olan Ege dede durum farklı değil.Hatta çok daha kötü diyebiliriz.Bizim yörelerde havalı- kendini beğenmiş-sevimsiz kişilere Kütahya dan mübaşir mi geldin derlerdi.Osmanlı döneminde yöreye Kütahya dan gelen vergi memurlarının ve kolcuların ( üretimi yerinde tespit yada denetlemek için gelenler ) korkusu hala toplumda yaşıyordu yani. Üstelik tüm bu olumsuzlukların yanında Rum ve yerli çetelerin halka yaptığı zulümde bahis konusu.Bu sosyo-ekonomik koşulların yarattığı bir kültür Efe kültürü.Yanlız, sahipsiz kalan halkın içinde çıkan bireysel başkaldırı lar daha sonraki dönemlerde kurumlaşarak Efelik kültürünü yarattı..Ege Türk lerinin başkaldırısı dır efelik.Ağalığa karşı-azınlık sömürüsüne karşı-yağmacı ( yerli veya yabancı) çetelere karşı bir hareket.İşte bu konjoktürde çıkıyor efelik.Türkleri ( yörükleri ) ve ezilenleri  korumak onların haklarını savunmak-varolabilmek için.

Osmanlı önceleri rum ve yerli  çetelere karşı efeleri kullanmış bunda kısmen başarılı olmuştur.Fakat burda kırılma noktası şu.halka zülum eden soyan-tecavüz eden eşkiya grublarına çete diyoruz.Bu düzene karşı çıkan haklının-halkın yanında olan grup yada kişilere efe deniyor.Yiğit-sözünün eri fakirin-mazlumun yanında olanlar.Anneannem 22 kişilik bir rum çetenin Çakırcalı Mehmet Efe tarafından  bertaraf edilmesi olayını küçükken köy büyüklerinden duyduğunu anlatmıştı. Hatırlarım Bozdağ daki bir köyden  Ali dede diye birisi gelirdi evimize.Çok yaşlı ama dinç görünen biriydi.Kıyafetleri o eski efe kıyafetleri gibiydi..Efelik hatıralarını anlatırdı.Pazartesi geceleri bizde kalırdı.Elma getirirdi- kışında soba yakmada kullanmak için çam kozalağı yollardı.Alaşehir in pazarı olan salı günü alışverişini yapar salı akşamı dönerdi.Katırını da Bizim evin kapısına bağlardı.Haliyle-tavrıyla tam bir efeydi.. Köstekli saatini, uzun boyunu ve güleryüzlü lüğünü hiç unutmam.

Osmanlı hem rum ve yerli eşkiyalara  hem de Rusya ile savaşında efeleri kullanmış fakat efelere verdiği sözü ( toprak af gibi ) tutmayarak rum çetelerin daha da etkin olmasına yol açmıştır.Üstelik Osmanlı-Rus savaşına giden efelerin çoğunu da kurduğu tuzaklarla tepelemiştir.NE KADAR İLGİNÇ DEĞİLMİ?.Dolayısıyla savaşa gitmeyen yerli rum ahali ve koruyucuları rum çeteler türklere tecavüzde sınır tanımamışlardır.Rum çetelerinden ayrı  Arnavut çeteleride yörüklerin-türklerin darp edilmesinde etkindiler. Dağdan af edildiğine inanarak düze inen Çakırcalı Ahmet Efe nin camide namaz kılarken öldürülmesi.Halkın Osmanlı ya olan güvenini  tamamen bitirmiştir.Oğlu Çakırcalı Mehmet Efe Baba sını namaz kılarken öldüren Çerkez Hasan  Çavuş ve Boşnak Ramiz den daha sonra intikamnı almış -- Tüm Ege de Türklerin tekrar özgürlüklerine kavuşmasında etkin rol oynamıştır..Daha sonraki af vesair sözlere inanmayan efeler Ege de insiyatifi ele geçirmiş bu durum kurtuluş savaşına kadar sürmüştür.Bir fiil kurtuluş savaşına katılmışlardır.


EFELER BİZİMDİR-BİZİM EFELERİMİZDİR.


İşte bunun için  harmandalı veya diğer zeybek oyunlarında tüm Ege lilerin  kalpleri hızlı akar.


Bu arada kurtuluş savaşı sırasında sahte efelerde türemişti.

MİLLİ MÜCADELE YILLARINDAKİ SAHTE ZEYBEK ÇETELERİ

İzmir, Yunan ordusu tarafından, 15 Mayıs 1919 tarihinde işgal edilmişti. İşgalin iç bölgelere yayılması çok uzun sürmemiş ve Yunan kuvvetleri, Batı Anadolu'nun pek çok yerleşiminde, sistematik bir biçimde köyler yakmış, gasp-yağma-sürgün gibi eylemler gerçekleştirmiş, binlerce masum Türk'ü de işkencelerle katletmişti.

Söz konusu vahşi sürece karşı en büyük direnişi gösteren vatanperver unsur ise Batı Anadolu Kuvayı Milliyesi'nin en büyük silahlı gücü olan zeybekler olmuştu.

Zeybeklerin, işgal güçlerine karşı ortaya koymuş oldukları şiddetli ve başarılı mukavemet, Yunan İşgal Komiserliği'ni yeni yöntemler denemeye sevk etmişti.

Yunanlar; gayrinizami harp tekniği ile savaştıkları için kolaylıkla mücadele edemedikleri zeybeklere karşı; Rumlardan, Ermenilerden ve yerli işbirlikçilerden oluşturulan ve her bir neferine zeybek kıyafeti giydirilen çeteler teşkil etmişlerdi. Bu sahte zeybek çeteleri de büyük zeybek reislerinin adlarını vererek ve onların emriyle geldiklerini söyleyerek Türk köylerini basmışlar, yoksul halkın erzağını zorla almışlar, tecavüz-yaralama ve cinayet gibi suçlar işlemişlerdi.





Çoğunluğu Türkçe bilen eşkıyalardan seçilerek oluşturulan bu sahte zeybek çetelerinin, katliam ve tacizlerle ahaliyi sindirmeleri ve bu sayede, zeybeklere yapılan istihbari ve lojistik yardımın kesilmesi amaçlanmıştı. Ancak sonuçları itibarıyla, sahte zeybek çeteleri aracılığıyla sürdürülen kara propaganda beklenen etkiyi yaratmamış ve Milli Mücadele yıllarında, zeybek gruplarına katılım, nihai kurtuluşa dek devam etmişti.

Görselde, 1921 yılında, işgalci Yunan kumandanları ile sahte bir zeybek çetesinin çektirdiği hatıra fotoğrafı görülmektedir.

-Ali Özçelik-









Çakırcalı mehmet efe






Egemenliğe sahip olmanız yetmez. Her türlü yetki ve güce sahip olmanız da yetmez. Geleceği sırtlayacak, belirleyecek uzun vadeli gerçekçi ve akılcı oyunlar kurmuyorsanız,kuramıyorsanız. Kurmak zorundasınız. Değişimi yaratan ve yöneten olmalısınız. Birincil kültür olmanın ve varlığınızın devamının kuralları bunlardır. Yoksa. Baştan kaybettiniz demektir. Tabiki bunlar sermayenin ideolojisine ve sermayenin kimlerde olduğuna bağlıdır. Bu toprakların son üçyüz yıllık tüm sorunlarının ve başına gelenlerin nedeni budur. Unutulmaması gereken işe şudur. KISACA SERMAYE ÖNEMLİDİR. DAHADA ÖNEMLİSİ KİMLERDE OLDUĞUDUR.

Faik ÇALTILI. Finans ve yönetim danışmanı.

  • 0Blogger Yorum.
  • Facebook Yorum.
  • Disqus Yorum.


Yorum Gönder

comments powered by Disqus
Copyright © KONSOLİDE DENEMELER. Designed by OddThemes