Kıdem tazminatı ve finansal oyunlar. - KONSOLİDE DENEMELER

Kıdem tazminatı ve finansal oyunlar.


Merhaba,

Son dönemlerde kıdem tazminatı ile ilgili tartışmalar gündemde. Hiç kıdem tazminatı almak nasip olmadı. Ama.Bir yakınım kıdem tazminatına hak kazandı ve dolayısıyla Ben'ide ciddi ciddi ilgilendiriyor. Şöyle bir araştırayım dedim. İşin büyüklüğünü anlayınca ne söyleyeyim insanın uyuması bile bahis konusu olamaz. Kıdem tazminatı teorikte iş kanununa tabi olan çalışanların iş akitlerinin yaşlılık,emeklilik ve malüllük gibi nedenler dolayısıyla işverenin çalışana ödediği toptan ödeme. Hesaplanması konusunda ise yasal mevzuatlar ortada.

İlgili konunun,tartışmanın  tarafları ise devleti temsilen Maliye bakanı Mehmet Şimşek ve sendikalar,sivil toplum kuruluşları. Sayın maliye bakanımız ile aklımda kalan ise şunlar. Batman doğumlu. İngiltere'de yüksek lisans yapmış. Abd Ankara Büyükelçi'liğinde kıdemli ekonomist olarak çalışmış. Daha sonraları sanırım batmış olan Merrill Lynch'tede bulunmuş. 2001 ve 2011 seçimlerinde AKP den milletvekili olarak Maliye Bakanlığı görevini yapmaya devam etmekte. Ayrıca hem Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı hem de İngiliz Vatandaşı. ANA ÇALIŞMA ALANI FON YÖNETİMİ KONUSUNDA.  Bunlardan ziyade aklıma daima gelen ise sayın Bakanımızın yurtdışında kalsaydım yıllık gelirim 770.000 usd olurdu demesi ve twitter da Türkiye yi komple kürdistan gibi gösteren bir haritayı paylaşması.

Kıdem tazminatı ile ilgili yeni sistem neler içeriyor.Sistem bir çok ayrıntıyı içeriyor.Bu ayrıntıları konsolide edersek.


Genel Olarak:

--- Sistemin adı.Bireysel fonlu kıdem tazminatı sistemi.
--- Bu sisteme göre kişi bir gün bile çalışsa kıdem tazminatı alma hakkı elde ediyor.
--- Kıdem tazminatını alabilmek için fiilen 15 yıl çalışmak gerekiyor.( çalışılan şirketin batma haklı saklı tabiki.)
--- Çalışanlar 30 gün yerine azami 22 gün kıdem hakkı elde edebilecekler.Kısaca ciddi bir budanma bahis konusu.
--- Sistem eski veya yeni tüm çalışanları ilgilendiriyor.Geçmişe dönük çalışan bir sistem olacak.Eski çalışanlar eski mevzuata tabi olacaklar.Fakat.Çalışan işverenle anlaşıp yeni sisteme geçerse yeni mevzuata tabi olacak.TABİKİ İŞVEREN HABER VERİRSE.
--- Kıdem tazminatı konusunda işverenin yükümlülüğüne karşı devlet garantisi yok.Yani.İşveren primleri ödemezse veya eksik öderse çalışan bizzat kendisi mücadele edecek. Kısaca çalışanın şansı sıfır.
--- Kıdem tazminatı hakkı işten çıkma şartları veya süre bahis konusu olmadan verilecek.
--- Kıdem tazminatı primleri sgk primleri ile birlikte yatırılacak.
--- İlk 15 yıl dolmadan veya emekli olmadan kıdem tazminatını fiilen almak bahis konusu değil.

Finansal Açıdan:

--- İşverenler primleri bireysel hesaplarda biriken primleri yöneten fonlara yatıracak.

--- İlgili fonlar devletin açtığı ihaleleri kazanan ( yeterlilik gösteren ) şirketlere verilecek. Bu ihaleler her yıl tekrarlanacak.
--- Fon çeşidi  sayısı 7 yi geçmeyecek. Bu fonlar enflasyona endeksli,likit,bir hisse ve islami ürünlerinde bulunduğu helal fon şeklinde olacak. Yani bu ürünler satılacak. Ayrıca büyük montanlı alt yapı projelerinin finansmanı için ayrı bir fon oluşturulacak.
--- Primlerin istenilen fonda kullanılıp kullandırılmaması konusunda çalışanın hakkı olacak mı?.


Biraz açılalım. Bu durumda işveren kıdem tazminatı yükümlüğünden hem teoride hem de pratikte olarak kurtulmuş görünüyor. Güncel olarak işveren zaten kıdem tazminatlarını muhasebesel olarak karşılık ayırarak istediği gibi kullanıyor. Buna bir açıdan oto finansman diyebiliriz. İflas etmesi durumunda zaten kıdem tazminatlarının alınması pratikte olanaksız gibi. KAMU GARANTİSİ KIDEM TAZMİNATINI BİR NEBZEDE OLSA GARANTİYE ALIYOR. İlginç olan ise yerli kurumsal şirketlerin oldukça azalması. Çoğunluk piyasa yabancı şirketlerin kontrolünde sayılır. O zaman bu yeni sistem kimler için?. Çalışan için ise durumlar ortada.

Ekonomide ve finansal hayatta tesadüfler olmaz. Uzun vadeli planların yapılmadığı finansal atraksiyonlar asla bahis konusu değildir. O halde kıdem tazminatlarının fonlarla ilişkilendirilmesi,devredilmesi tabiri caizse değerlendirilmek istenmesinin nedeni nedir?

Sayın bakan Mehmet Şimşek bu sisteme karşı çıkılmasını anlayamadığını söylüyor. Kendi açısından haklıdır. Sayın bakanın hayatı,kültürü ve mantalitesi budur. Bulunduğu ülkelerde sistem böyledir. Sistem gayet iyi yürümektedir. Peki böyle olması Türkiye dede yürüyeceği anlamına mı gelir?. Hoş bakanın bile bu konuda çekinceleri vardır. Çekincelerinin çözümünü ilgili sistemde fonları yöneten şirketlerin özellikle her yıl ( performansı düşük şirketler elenerek ) ihale açılarak değiştirilmesinde bulmuştur. Bizzat kendisi yüzde 25 devlet katkısını bile buharlaştırıyorlar diyerek fon şirketlerinin başarısız olduklarını belirtmiştir. Ayrıca bu sistemdeki fonları yöneten şirketlerin üstünde bir kurum oluşturarak denetlemek,böylelikle yönetim ücretlerinin düşürülmesi gerektiğini ifade etmiştir. Sistem teoride genel ekonominin finansmanı açısından akılcı görünmektedir. Yanlış olan sistemin işveren ve çalışan arasındaki dengeyi kökten bozmasıdır. 

İŞ YERİ BAĞLILIĞI,ŞİRKET KÜLTÜRÜ GİBİ KONULAR TARİHE GÖMÜLECEKTİR.

Sistemin uzun veya kısa vadede fiyasko ile sonuçlanması kaçınılmazdır.PEKİ NEDEN ?. BAKANIN BİLMEDİĞİ NEDİR?. BELKİ DE BİLİYORDUR. BEN CE BİLMİYOR.

Fon yönetim şirketleri ürünlerini satarlar. Satılan ürünlerin getireceği artı değer nereden gelmektedir?. GENEL-MAKRO EKONOMİDEN. Makro ekonominin hücreleri dış ticarete bağlıdır. Dışarıdan reel ekonominin ithal ettiği katma değer ne kadarsa o kadar büyürsünüz. Yani katma değeri yüksek ihracatttan gelen artı değerdir ekonominin nefesi. Bu arada dış ticaret açığı yüksek ve kronik olarak devamlı açık veriyorsa istediğiniz finansal startejiler veya kararlar alın sonuç eninde sonunda hayal kırıklığı olacaktır. Devletin borçlarının azalmasıda çözüm olmaz. Özel sektörün borçluluk durumuda  hayati önemdedir. Özel sektör yatırımlarının geleceğide dış ticaretten gelen artı değere bağlıdır. Ülkemizdeki fon şirketlerinin performans düşüklüğünün asli nedenlerinden birisidir ekonomimizin genel durumu. Bir yatırımın finansal verimliliği bir çok etkene bağlıdır. En önemlisi genel ekonominin sağlıklı olup olmamasıdır. Bu açıdan kıdem tazminatlarının fon şirketlerinin emrine verilmesi akılcı görünmemektedir. Sistemi istediğiniz kadar denetleyin sonuç fiyasko olacaktır. Yanılmak isterim. Hoş sayın Bakanında bu konuda huzursuzluğu ortada.


Devlet garantisinde olan kıdem tazminatı çalışan için çok önemli. İşveren için ise zorunlu oto finansman gibi. Bu sistem güçlü ve kurumlaşmış ekonomilerde sorun yaratmaz. Bizim gibi ülkelerde yapılan hakların gaspedilmesidir. Ekonomiye katkısı da istenildiği gibi olmayacaktır.

BU ÜLKENİN MAKRO EKONOMİK SORUNLARI BU TÜR FİNANSAL OYUNLARLA ÇÖZÜLMEZ .KEŞKE ÇÖZÜLEBİLSE.MAKRO EKONOMİDEKİ BAŞARISIZLIKLAR MÜTESELSİLEN HAYATIMIZIN HER ALANINI ETKİLER. ÇARELER ARARIZ.

BU GETİRİLMEK İSTENEN SİSTEME HALK DİLİNDE ŞÖYLE DENİLİR.

EŞEĞİNİ DÖVEMEYEN SEMERİNİ DÖVER.





Egemenliğe sahip olmanız yetmez. Her türlü yetki ve güce sahip olmanız da yetmez. Geleceği sırtlayacak, belirleyecek uzun vadeli gerçekçi ve akılcı oyunlar kurmuyorsanız,kuramıyorsanız. Kurmak zorundasınız. Değişimi yaratan ve yöneten olmalısınız. Birincil kültür olmanın ve varlığınızın devamının kuralları bunlardır. Yoksa. Baştan kaybettiniz demektir. Tabiki bunlar sermayenin ideolojisine ve sermayenin kimlerde olduğuna bağlıdır. Bu toprakların son üçyüz yıllık tüm sorunlarının ve başına gelenlerin nedeni budur. Unutulmaması gereken işe şudur. KISACA SERMAYE ÖNEMLİDİR. DAHADA ÖNEMLİSİ KİMLERDE OLDUĞUDUR.

Faik ÇALTILI. Finans ve yönetim danışmanı.

  • 1Blogger Yorum.
  • Facebook Yorum.
  • Disqus Yorum.


1 Yorum.

comments powered by Disqus
Copyright © KONSOLİDE DENEMELER. Designed by OddThemes