Stakeholder kapitalizmi ve sosyal sorumluluk. - KONSOLİDE DENEMELER

Stakeholder kapitalizmi ve sosyal sorumluluk.


Merhaba,

Geçen hafta bir siyasi partinin toplantısına davet edildim. Türkiye de şu anda aktif olan partilerin hiçbirini tutmamama rağmen, dost davetini geri çevirmek olmazdı.

Parti yetkililerinden birisi iktidara geldiklerinde sosyal sorumluluk konularında aktif olacaklarını , yasalarla bu konuları ülkeye yerleştireceklerinden falan bahsetti. Konu çok önemliydi. Zaten uzun yıllardır da bilinen ( genelde iş dünyasında dile getirilen ) bu konuyu nasıl hayata geçirecekleriyle ilgili sorularım oldu. Biraz tatmin oldum diyebilirim. Hayata geçirileceğine pek de inanmıyorum açıkçası. Günümüz Türkiye sinde satış sonrası hizmetler-özellikle sigorta poliçelerinin-banka kredi sözleşmelerinin içeriği-malların garantisi gibi kıstaslar ortada.Devlet dairelerin de ise gelişmeler var tabiki. Peki nedir bu sosyal sorumluluk-stakeholder konusu.

Sosyal sorumluluk kişi yada bir kurumun ( özel veya kamusal ) topluma karşı-toplumun genel menfaatlerine uygun faaliyetlerde bulunma davranışı-mecburiyetidir. Böylelikle varlığı-yaşaması daha uzun vadeli olacaktır.Bunun getireceği maliyetlere katlanılınmalıdır. Bu kadar basitmi dir peki. Nasıl oluyor da maliyetlerin baş aktör olduğu kapitalist sistemde bu exstra maliyetlere katlanma-karlılıktan fedakarlık etmeye yanaşılıyor.

BU SAMİMİ BİR YAKLAŞIM MI YOKSA MECBURİYET Mİ?.

Sosyal sorumluluk konusu stakeholder denen kavramın kriterlerinden birisi sadece. Stakeholder kavramı daha doğrusu teorisi ilk kez 1964 yılında Stanford Araştırma Enstitüsünde ortaya çıkıyor. Daha sonraları geliştiriliyor,  ( evrimleşiyor ) genel yönetim ( özel yada kamusal ) faaliyetlerinin bir unsuru haline geliyor. Stake holder kelime anlamı olarak paydaş demek. Pratikte herhangi bir faaliyetten doğan artıdeğeri paylaşan-üleşen katmanlar ( sınıflar ) veya gruplara verilen ad. Fakat bu mali faydalanma yada kullanım verimliliği gibi konularıda içine alabiliyor. Örneğin; Üretilen bir malın alıcısının aldığı maldan azami surette faydalanabilmesini sağlamak için , o malı üreten şirketin alıcılarına ( müşterilerine ) karşı duyduğu-duyması gereken sorumluluk ve o sorumluluğu hayata geçirebilmesi için üretim aşamasında yapması gereken-şart olan kriterler stakeholder teorisinin özü. ÇOK AKILLICA. Peki bu tür kapitalist sistemin paydaşları hangi aktörlerden müteşekkil. Bu aktörlere toplumun tüm katmanları dır diyebiliriz. Şirket sahipleri-hissedarları-o şirkete yatırım yapan kişi yada kurumlar-şirketin çalışanları-alıcılar-müşteriler-tedarikçiler-taşeronlar-kredi verenler-sendikalar ( işçi veya işveren )-bayiler-üretilen malın sektöründe yetkili-meşru oda-baro gibi kuruluşlar-sivil toplum örgütleri-medya-vergi daireleri hatta yerel kuruluşlar ( belediyeler gibi ) bu katmanların ana aktörleridir. Hatta hatta aktivist gruplar da bu katmanların içerisindedir. Tabiki bu katmanların stakeholder teorisindeki belirleyicilikleri-önemleri eşit değildir. Baş aktörler şirket sahipleri ve üst düzey yöneticiler ve devlet yöneticileridir.İlk ve asıl sorumluluk onlarda başlar-başlamalıdır.

PEKİ İŞ VE DEVLET  HAYATINDAKİ BU YÖNETİMSEL ANLAYIŞA-DEVRİME HANGİ EVRİMSEL GELİŞMELER NEDEN OLDU.

--- 2 DÜNYA SAVAŞ' ından sonra gelişmiş kapitalist ülkelerin yanında ulusal-milli ekonomileri olan kapitalist ülkelerde dünya ticaretinde yerlerini almaya başladılar. Gümrük duvarları-hammadde maliyetleri gelişmiş ülke ekonomilerinin karlılığını zorlamaya başladı.Savaştan çıkan ülke ( GELİŞMİŞ ) halklarının kendi hak ve hukuklarını korumak için yaptıkları faaliyetler-oluşturulan kurumlar da ( sendikalar gibi.) kapitalist sistemi yormaya başladı. Dolayısıyla öncelikle sosyal demokrasi teorisi ortaya çıktı. Sosyal demokrasi kapitalizmin bir ileri aşamasıdır. Profesyonel kapitalizm  diyelim kısaca. Sermayenin geniş halk katmanlarına adaletli gelir dağılımı adı altında yayılmasının öngörüldüğü bir sistem yani. Bu sadece mali konularda  değil hemen her konuda fırsat eşitliğinide getirmiştir.Sosyal demokrasi sanayi devrimini yapan veya gelişmiş kapitalist ülkelerin daha verimli çalışmalarına -toplumun katma değer yaratmasına ( eğitim-sanat-teknoloji gibi ) zemin hazırlamıştır. Çünkü topluma yayılan refah toplumun her konuda katma değer yaratmasına  ( bilgi üretmesine de ) zemin hazırlamıştır. Vatandaşlık bilinci gelişmiştir. Artık insanlar verdiklerinin karşılığını en üst düzeyde istemektedir.Tabiki bu sistemin gelişmemiş ülkelerde uygulanması bahis konusu olmamıştır-olamazdı da  zaten. SOSYAL DEMOKRASİ gelişmiş-ulusal burjuvasi güçlü ekonomilerde uygulanabilecek bir sistemdir. Geri kalmış ülkelerde hayata geçirilmesi bahis konusu olamaz. Neyiniz var ki ( ne kültürel ne de ekonomik ) , topluma vereceksiniz yada paylaşacaksınız.Tabiki sosyal demokrasi sisteminin getirdiği değişimler geri kalmış ülkeleri etkiledi. İşçi hakları-sendikal haklar-sivil toplum örgütleri-dernekler kanunu gibi yasal gelişmeler sosyal demokrat sistemin geri kalmış-ilkel kapitalist ülkelerdeki yansımaları olmuştur.

KAPİTALİST SİSTEMİN AKILCI VE DOĞRU BİR HAMLESİDİR SOSYAL DEMOKRASİ.

--- KAPİTALİZM EŞİTSİZ GELİŞİR. Bu ne demektir.Kapitalist sistemde artı değer ( mali fayda ) yaratmak.Malınızın talebine-kalitesine-kullanım kriterlerine- rekabet koşullarına ( yurt içi ve dışı )-çalışanlarınız ürettiği katma değere-finansal gücünüze-maliyetlerinize teknolojik üstünlüğe ve fiyat avantajlarına ( alınabilirlik) bağlıdır.Tabiki piyasada ( yurt içi veya dışı ) aynı malın üretilmesi bahis konusu olabilir. Aynı malı üreten ve satan şirketlerin aynı artı değeri elde etmesi asla mümkün değildir. Çünkü aynı sektörde olsa -her şirketin karekteri ve şartlarının aynı olması mümkün değildir. Dolayısıyla iki şirketten birisi daha çok kazanacaktır. Diğer şirket bir süre sonra kapanacak yada güçlenen şirket tarafından alınacak-yutulacaktır. Diğer bir unsurda o malı satın alandır. Satın alan eğer satın alınan malı değerinin çok üstünde satın almışsa fayda/maliyet açısından zarar edecektir ( fakirleşecektir ). Bu bileşenler bir aşamadan sonra bu biriken artı değerle birlikte  daha güçlü holdingleri-kartelleri doğurmuştur-doğmasına  yol açmıştır. Günümüzde Dünya ekonomisine 75-100 kadar global şirketin yön vermesinin nedeni budur. Bu bileşenler ülkeler arasında da geçerlidir.Bu şirketlerin ait olduğu ülkeler de belirleyici aktörlerdir günümüzde.İşte bu eşitsiz gelişmeden pay alabilmek-ayakta kalmak üretimizin-hizmetlerinizin kalitesine-rekabet gücünüze-teknolojinizi geliştirmenize-verimlilk düzeyinizi artırmanıza-katma değer üretmenize  bağlıdır. Ayrıca devlet olarak ayakta kalmanız bunlara bağlıdır.

---TÜKETİCİ-TÜKETİM  BİLİNCİ. Biliyoruz ki. Kişilerde veya toplumlarda bilgi birkimini önlemeniz mümkün değildir. Kısa süreli bilgi kirliliği veya yanlış yönlendirmeler ( reklam gibi ) bir malın uzun vadede satın alınmasını, ilgili şirketin de varlığını sürdürmesini sağlamamaktadır. Fayda/maliyet unsuru bir malın veya şirketin geleceğini belirler. Hele ki artık gümrük duvarlarının yavaş,yavaş kalktığı-ekonomik birliklerin ( Avrupa Birliği gibi ) ortaya çıktığı-teknolojinin tavan yaptığı-korumacılığın artık olmadığı bir Dünya da. Artık günümüzde bilinçli bir tüketici sınıfı gündemde. Dolayısıyla şirketlerin-kişilerin-politikacıların hatta hatta ülkelerin bile itibar yönetimi gibi faaliyetlerde bulunması şart olmuştur. Medeniyetin geldiği bir noktadır bu.

---REKABET KOŞULLARI-TOPLUMDAKİ BİLGİ VE BİLİNÇ DÜZEYİNİN YÜKSELMESİ STAKEHOLDER KAVRAMININ-STAKEHOLDER KAPİTALİZMİNİN DOĞMASINA-HAYATA GEÇMESİNE NEDEN OLMUŞTUR. HER PAYDAŞIN GELECEĞİ-MENFAATİ-YAŞAMASI BU ANLAYIŞIN UYGULANMASINA-GELİŞTİRİLMESİNE BAĞLIDIR. TABİKİ BU KONUDA BİR STANDART YOKTUR-ÜLKELERE-ŞİRKETLERE VE ŞARTLARA GÖRE KRİTERLER-KISTASLAR DEĞİŞEBİLİR. KISACA KAPİTALİZMİN YENİ BİR VERSİYONU-KAPİTALİST YÖNETİMİN SORUMLULUKLARININ PAYLAŞTIRILMASI DİYELİM BUNA. YENİ KAPİTALİZM YANİ.

İşte günümüz Dünya sında hemen her alanda ayakta kalmak için  üretimde-eğitimde-hizmette ( vesair alanlarda )  daha iyi kaliteli faaliyetlerde bulunmak-müteselsilen ( zincirleme ) sorumluluk duymak şart olmuştur. Hem mecburiyet ten hem de samimiyetten-medeniyetin gelişmesinden doğmuştur stakeholder kavramı-kapitalizmi. Artık Dünya küçük bir gezegendir. Hiç bir bilgiyi saklayamazsınız-insanlık değerlerine ters gelen faaliyetlerde bulunamazsınız. Bulunsanız da ne kadar güçlü olursanız olun kısa-uzun vadede yok-tasfiye olursunuz.

GÜNÜMÜZÜN TARTIŞMASIZ GERÇEĞİDİR BU.AYRICA KİŞİLERİNDE BİRBİRLERİNE-ÇEVRELERİNE SORUMLULUKLARI DA BAHİS KONUSUDUR.

Bu kavram şirket-devlet yönetiminde-çevre konularında-etiksel anlayışlarda-özellikle stratejik yönetim sistemlerinde etkin bir kavramdır-anlayıştır- hızla gelişmekte-uygulanmaktadır.  Ayrıca ilgili sistem teknolojide özellikle yazılım sektöründe inanılmaz boyutlarda atılımlara neden olacaktır. Zaten olmuştur. Örnek olarak  blockchain yazılımını gösterebiliriz. Sistem kaçınılmaz olarak uygulandığı ülkeleri birincil kültür koltuğuna oturtmuştur. 

ÇOK DA GÜZEL OLMUŞTUR. İLGİLİ ÜLKEDE HER ALANDA TOPLAM KALİTE ARTMIŞTIR.



Kapitalizm

stakeholder



Egemenliğe sahip olmanız yetmez. Her türlü yetki ve güce sahip olmanız da yetmez. Geleceği sırtlayacak, belirleyecek uzun vadeli gerçekçi ve akılcı oyunlar kurmuyorsanız,kuramıyorsanız. Kurmak zorundasınız. Değişimi yaratan ve yöneten olmalısınız. Birincil kültür olmanın ve varlığınızın devamının kuralları bunlardır. Yoksa. Baştan kaybettiniz demektir. Tabiki bunlar sermayenin ideolojisine ve sermayenin kimlerde olduğuna bağlıdır. Bu toprakların son üçyüz yıllık tüm sorunlarının ve başına gelenlerin nedeni budur. Unutulmaması gereken işe şudur. KISACA SERMAYE ÖNEMLİDİR. DAHADA ÖNEMLİSİ KİMLERDE OLDUĞUDUR.

Faik ÇALTILI. Finans ve yönetim danışmanı.

  • 3Blogger Yorum.
  • Facebook Yorum.
  • Disqus Yorum.


3

  1. Ayşe Evliyazade14 Aralık 2014 21:26

    kapitalizmin var olması için kendini yenilemesi gerekiyordu.Bu durumda yenilemiş görünüyor.

    YanıtlaSil
  2. Guzın Akdogan4 Ocak 2015 00:01

    Gelişmiş ülkelerdeki sistem bu.

    YanıtlaSil
  3. Sedat Sağlık11 Mart 2015 15:02

    Süperr.Mantıklı.

    YanıtlaSil

comments powered by Disqus
Copyright © KONSOLİDE DENEMELER. Designed by OddThemes