Home Stratejik Analiz Kimlik siyaseti ve Chp.
Kimlik siyaseti ve Chp.
Konsolide Denemeler Kasım 21, 2015 2
MHP’yi ekonomiye önem vermemesi, lider ve kadro yetersizliği nedenleriyle dışlarken, kürtçülük, Atatürk muhalifi bir muhafazakarlık ve liberallik gibi ırmağın akış istikameti tersinde öğelerle donatılmış yeni siyaseti nedeniyle CHP’ye de güven duymadı. Taşıdığı riskler nedeniyle içeriği ve amacı telaffuz edilemeyen ama “kürtlerin devletleşme süreci” istikametinde bir çalışmadan başka niteliği olamayacağı algılanan “barış süreci” olayı, seçmen çoğunluğu tarafından 7 Haziran seçimlerinde yorumlandı. Yaklaşan fırtınayı aslında 7 Haziran seçimlerinden önce hisseden ancak tedbirde geç kalan Erdoğan 1 Kasımda kürtçü cepheye şiddetli bir savaş açarak 1 Kasım seçimlerinden zaferle çıktı. Toplumun nabzını iyi takip ettiğini gösterdi. MHP’nin yetersizlik, CHP’nin şaşkınlık illetiyle muzdarip katıldığı seçimlerde “kürtçülüğün bastırılması” olarak tanımlanabilecek taktik hamle ile rüzgarı arkasına aldı, ideolojik dönüşüme zaman kalmadığından askeri harekat ile hemen öne zıplamayı bildi.
çok hatalı ve insan haklarına aykırı “Asimilasyon Yoluyla Kürt Varlığı’nın Eritilmesi” politikası uygulamaya sokuldu. Atatürk’ün hastalık dönemi ve ardından 1938’deki vefatı, bu büyük devlet adamının yanlışın önlenmesi doğrultusundaki müdahelesini engelledi ve enteresan şekilde Kürt entellektüelleri tarafından da desteklenen bu politika İnönü’nün perçinlemesinin ardından devam ettirildi. Burada ayrıntısına girmeden gelinen son durumu şu şekilde özetlemek mümkün: Türkleştirilmeye çalışılan Güney ve Doğu Anadolu neredeyse tarihinde hiç olmadığı kadar Kürt nüfus kesafetine sahip. Anadolu’nun diğer bölümleri ise devletin zorunlu göç aşılamalarıyla başlayan bir süreç sonunda önemli oranda Kürt kökenli nüfusla dolmuş durumda. Tarihsel olarak hiç bulunmadıkları Kıbrıs’ta dahi Kürt varlığı söz konusu. Diğer kesimlere oranla çok yüksek doğurganlık oranına sahip bu nüfusun yoğunluğunun genel olarak tüm yörelerde daha da artacağı kuşkusuz. Şimdiden gündeme getirilen ve neredeyse tüm dış güçler tarafından adeta doğal kabul edilen, Akdeniz’den Karadeniz’e uzanan bir hattın doğusunun ileride büyük Kürdistan’ı oluşturmak üzere ayrı bir siyasi yapıya dönüştürme çalışmaları ortada. Anadolu’nun batısı için ise, bir “ortak devlet” talebi var. “Türk Devleti” yerine “Halkların Ortak Devleti” gibi bir siyasi şekillenme yeni anayasa gündeminde talep edilecek. Kısacası, kürtçülerin gelecek tasavvurunda, kürtlerin birleşik Kürdistan’ı var, ama Türklerin kendilerine ait bir ülkesi yok, ancak anayasasında Türk adının geçmediği, Kürtlerle ortak devletleri olabilecek!! Çok acı bir gerçek ise, nüfus altyapısı açısından buna uygun bir durumun yaratılmış olması..
Egemenliğe sahip olmanız yetmez. Her türlü yetki ve güce sahip olmanız da yetmez. Geleceği sırtlayacak, belirleyecek uzun vadeli gerçekçi ve akılcı oyunlar kurmuyorsanız,kuramıyorsanız. Kurmak zorundasınız. Değişimi yaratan ve yöneten olmalısınız. Birincil kültür olmanın ve varlığınızın devamının kuralları bunlardır. Yoksa. Baştan kaybettiniz demektir. Tabiki bunlar sermayenin ideolojisine ve sermayenin kimlerde olduğuna bağlıdır. Bu toprakların son üçyüz yıllık tüm sorunlarının ve başına gelenlerin nedeni budur. Unutulmaması gereken işe şudur. KISACA SERMAYE ÖNEMLİDİR. DAHADA ÖNEMLİSİ KİMLERDE OLDUĞUDUR.
Faik ÇALTILI. Finans ve yönetim danışmanı.
Paylaş :
Süper ötesi.
YanıtlaSilChp nin ele geçirilmesi ülkeninde sonu demektir.Chp nin bu stratejisi çok kötü.CHP DEMEK ÜLKE DEMEKTİR.
YanıtlaSil