Devlet insan mı? - KONSOLİDE DENEMELER

Devlet insan mı?


Merhaba,

Lise yıllarında değerli yazarımız Vedat Günyol'un Devlet İnsan mı adlı kitabını okumuştum. Bu kitap Ben im hayat felsefemi değiştirmişti. Eleştirilerin muhakkak sorgulayıcı-yapıcı-samimi olması gerektiğini öğrenmiştim. Mantıklı da gelmişti Bana.

Yoksa egomuzu tatmin etmekten başka bir işe yaramazdı eleştirmek. O değerli kitabı kaybettim. 1974 basımı olan kitabı bir daha da bulamadım.Şu an içeriğini de hatırlamıyorum. Bu kitabı okumamı öneren ve sağlayan yıllardır görmediğim  sevgili ağabeyim Şevket Yiğitalp e çok teşekkürler. Bu yazımı  da rahmetli yazarımız Vedat Günyol'a  ithaf ediyorum.

Devlet liberaller için servetlerini koruyacak-aralarındaki fırsat eşitliğini dengeleyecek bir araç. Sosyalistler için toplumun hak ve menfaatlerini garanti altına alan bir kurum. Din toplumları için devlet şeri hükümleri uygulayan ve koruyan bir araç. Aynı zamanda bu üç sistem içinde korumanın yanında cezalandırma yetkisi de var tabiki. Koruma ve cezalandırma yetkisi kardeş gibiler. Hiç birbirlerinden ayrılmazlar. Bu arada bir de demokrasi kavramı  var. Devlet ve demokrasi ayrılmaz iki parça gibi sanki. Demokrasi toplumun içinde bulundukları devletin organizasyon ve yönetiminde eşit haklara sahip olması demek. Bu açıdan her sınıf veya siyasi oluşumun kendi menfaatleri kadar demokrasi bahis konusu. Demokrasi bu katmanların oyuncağı olmuştur artık. Herkes kendi demokrasisini ister.

Kısaca devlet ve demokrasi toplumun  kendi hak ve hukukunu korumak için bir kurum oluşturması ve bu kurumu da kendi katmanları veya sınıflarının eşit katılımıyla (oy vererek) yönetmesi demek.

Böyle deniyor. Böyle olması lazım. Pratikte böyle değil. Peki neden ?. Böyle olmasında devletlerin içinde bulunduğu sosyo/ekonomik durum ve kuruluş şartları birincil etmen. Devletler kendiliğinden kurulmazlar. Bir devletin kurulması toplumun içinde bulunduğu iç ve dış şartlara bağlıdır. Toplum içinde bulunduğu şartları kabul etmediğinde ve ilgili devletin hizmet verme yeteneğini kaybettiğinde devletin yıkılması ve yerine yeni bir organizasyonun gelmesi kaçınılmazdır. Gelen bu yeni organizasyon çoğunlukla geçmişin sorunlarından ders çıkaran ve bu sorunların tekrar gündeme gelmesini önleyen araçlarlarla donanmış olur. Bunu bir toplumun çoğunluk katmanlarının istemesi gerekir. Oldu bittiye getirilerek kurulan devletlerde vardır tabiki. Toplumu yönlendirerek-kışkırtarak devletler yıkılabilir ve yerine de genellikle bu oldu bittiden faydalanmak isteyen sınıfların egemen olduğu diktatörlükler kurulabilir. Dışarıdan müdahale ile de devletler yıkılabilir.

Toplumun değişik katmanlarının siyasi ve ekonomik menfaatlerine göre o devleti demokrasi açısından diktatörlük veya adil bir devlet adıyla nitelendirebiliriz. Demokrasi değişik katman ve sınıfların genel menfaatlerinin devletde yer bulmasıdır.

Bir devletin kalitesi içinde bulunduğu toplumun kültür-değer yargıları ve öz bilincine bağlıdır. Birey olarak toplum içindeki konumuzu düşünün. Toplum içindeki itibarımız Biz lerin genel duruşuna,tutarlı olmamıza,adil olmamıza,uyanıklığımıza,kendi menfaatlerimizin yanında başka insanlarında hak ve hukukuna saygı göstermemize bağlıdır. Devletlerde böyledir. Şu an Dünya da bağımsız olarak bilinen,bayrakları tanınmış yaklaşık 222 devlet var. Sizin devletiniz bunların arasında nerede. Pasaportu ne kadar kıymetli. Bir devletin verdiği pasaportun itibarı o devletin aslında ne durumda olduğunun göstergesidir. O devletin ekonomik durumu,yönetim becerisi hemen herşeyi pasaportuna yansır. Tabiki o devletin içinde bulunduğu,onu kuran toplumunda. 


Bu açıdan devlet toplumun tüm sosyo/ekonomik durumunun,zaaf veya yeteneklerinin konsolide olarak bir kurumda toplandığı,insanlardan oluşan bir organizasyon,tek bir kimliktir. EvetDevlet insandır.

Peki bu insan hizmetini nasıl yapacaktır. - Doğal olarak farklı siyasi yada ekonomik durumda olan katmanlar vardır. Her katman kendi menfaatinin devlet içinde etkin olmasını istemektedir. Bu açıdan demokratik kıstaslardan veya adaletten bahsedip durulmaktadır. Bu katmanların istekleri başka katmanların istekleriyle de çelişmektedir. Bir ailedeki çocuklarının miras kavgasi gibidir bu çelişkiler. O yüzden yıllardır devlet baba deyip dururuz. Kardeşler ayrılmayı seçerse aile dağılır ve her kardeşin bir süre sonra esameleri bile okunmaz. Demek ki devlet denen insan kesinlikle ve kesinlikle önce adaletli olmalıdır. Adalet katmanların ve sınıfların menfaatlerine göre davranamaz. Adalet toplumun devlet bazında aralarında yaptıkları sözleşmenin korunmasının,kollanmasının asli unsurudur. Ailenin bir arada tutulması adalete bağlıdır. Devlet denen insan toplumda ekonomik adaleti de sağlamalıdır.

Tüm bunları sağlayabilmek ve daha da kaliteli hale gelmesini sağlamak için gelişmiş toplumlar devleti yöneten insanı ara-sıra seçim denen organizasyonla değiştirirler.  Siyasi birikimi, uyanıklığı yüksek , katmanların birbirine entegre olduğu toplumlarda güzel bir yöntemdir bu.

Peki Biz ler, bu devleti oluşturan katmanlar ne yapmalıyız. Biz lerde oy veriyoruz. Vergi veriyoruz. Askere gidiyoruz. Ne kadar üretiyoruz .Ürettiğimizin,topluma katkımızın niteliğine göre yaşayabiliyormuyuz?. Peki bunları yapıyormuyuz.?. Yapıyorsak hakkımızdır. Biz yeni bir devletiz. Daha 40 yıl öncesine kadar okuma ve yazmayı bilmiyorduk. Dünya daki gelişmelerin çok arkasındayız. Hoş internetle yakalamış görünüyoruz. Fakat hala siyasi birikimimiz yererli değil. Bizi yönetsin diye atadığımız insan-devlet kafası bozulduğunda canımıza okuyabiliyor. Oysa o insan ı besleyen Biz leriz. O insan bu toplumdaki değişik katmanların menfaatleri için diğer katmanların menfaatlerini gözardı edebiliyor. BUNLAR NİCEL OLARAK BİRİKİYOR VE ARASIRA NİTEL OLARAKDA PATLIYOR.

PEKİ NE YAPMALIYIZ?:

-- Devlet Bizleriz. Devlet Bizler için vardır. Yaptığı-yapabildiği kadar kutsaldır.

-- Devlet  hayatın her alanında güvenlik demektir. Bizlerin ve gelecek nesillerin güvenliğinden sorumludur. YA DEVLET BAŞA YA KUZGUN LEŞE ATASÖZÜ SANIRIM BU KONU İÇİN SÖYLENMİŞTİR.

-- Değişik katmanlardan oluşan Biz ler menfaatlerimizin entegre olabildiği kadar var olabiliriz.
-- Devleti revize edebiliriz. Yönetici değiştirmek bir şirketi yeniden kurmaktan daha akılcıdır. Üstelik yeni bir oluşumun da eskisini aratmıyacağının garantisi yoktur.
-- Akılcı olmayan siyasi oluşumların içinde olmanın, diğer devletlerin veya katmanların yemi olmaktan başka bir işe yaramıyacağının bilincinde olmalıyız.
-- Bireysel özgürlüğümüz başka bireylerin özgürlükleriyle çeliştiğinde ki,çoğunlukla çelişir. Genel-geçer yöntemlere bakmalıyız.
-- Varlığımız ve çocuklarımızın geleceği devlet denen insanı denetlememize,haksızlık ve yapabileceği keyfiyetlere göz yummamamıza bağlıdır. Tabiki katkıda bulunabildiğimiz  kadarıyla
-- Katmanlar ve sınıflar arasında tarihsel açıdan daima her alanda çelişki ve mücadele olmuştur. Olacaktır da. Gelişmiş ve demokrasi yöntemini iyi kullanan toplumlar bu ana sorunu ekonomik entegrasyonla sağlamışlardır. Biz dede öyle olmalıdır. Yoksa.Ortada yiyecek bir pasta bulunamaz,bulunmaz.
-- Bu pastanın paylaşımındaki haksızlıklara tabiki göz yummamalıyız. Katmanların ve sınıfların varlığı ortada bir pasta olmasına bağlıdır.
-- Pasta yoksa devlet ve Biz lerde olmayız.
-- Devlet denen insan işte bu pastanın korunması,üretebildiğiniz ve katkıda bulunulabildiği kadar paylaştırılmasından, pastanın büyütülmesinden sorumludur.Bunun için vardır. Öyle olmalıdır.


Egemenliğimize ve kaynaklarımıza sahip çıkabildiğimiz sürece çocuklarımızın geleceğini garantiye alabiliriz. Geri kalan tüm düşünceler haybeye zaman kaybettirmekten başka işe yaramaz. FAKAT. ARA SIRA FARKLI DÜŞÜNCELERE VE ÇİZGİLERE TAKILMAK DÜŞÜNCE KAPASİTESİNİ ARTIRABİLİR .SORGULAMAK ASILDIR.



İnsan



Egemenliğe sahip olmanız yetmez. Her türlü yetki ve güce sahip olmanız da yetmez. Geleceği sırtlayacak, belirleyecek uzun vadeli gerçekçi ve akılcı oyunlar kurmuyorsanız,kuramıyorsanız. Kurmak zorundasınız. Değişimi yaratan ve yöneten olmalısınız. Birincil kültür olmanın ve varlığınızın devamının kuralları bunlardır. Yoksa. Baştan kaybettiniz demektir. Tabiki bunlar sermayenin ideolojisine ve sermayenin kimlerde olduğuna bağlıdır. Bu toprakların son üçyüz yıllık tüm sorunlarının ve başına gelenlerin nedeni budur. Unutulmaması gereken işe şudur. KISACA SERMAYE ÖNEMLİDİR. DAHADA ÖNEMLİSİ KİMLERDE OLDUĞUDUR.

Faik ÇALTILI. Finans ve yönetim danışmanı.

  • 2Blogger Yorum.
  • Facebook Yorum.
  • Disqus Yorum.


2

comments powered by Disqus
Copyright © KONSOLİDE DENEMELER. Designed by OddThemes