Çanakkale ve Kurtuluş Savaş'ında Kürt'ler - KONSOLİDE DENEMELER

Çanakkale ve Kurtuluş Savaş'ında Kürt'ler



Merhaba,

Günlük hayatın içerisinde yuvarlanıp gidiyoruz.Ama.Hayatın getirdiği sorunlar hem kişisel hem de toplumsal.Kişisel sorunlarımıza daha çok önem vermemiz çok doğal.Fakat toplumsal sorunlara da uzun süre duyarsız kalmak mümkün değil.Toplumsal sorunlar çocuklarımızın geleceği açısından çok daha önemli.Son yıllarda gündem de olan kürt milliyetçiliği nin önemli savunma alanlarından biri olan bu ülkeyi beraber kurduk tezini aşağıdaki alıntı hoş bir dille çürütmüş görünüyor.Paylaşmak istedim Bana gelen bu alıntı maili.


Atatürk şehitlere ihanet etmiş!

DTP’li Muş milletvekili Sırrı Sakık Çanakkale Şehitlikleri’ni gezmiş ve şu açıklamalarda bulunmuş: 
“Bu ülkede burada yatan şehitlerin ruhuna uygun bir cumhuriyet ol uşturmak istiyoruz. Eminim ki, onların ruhu bizi izliyor. Burada şehit düşen Muşlusu, Şırnaklısı, Vanlısı, Gazianteplisi, İstanbullusu, Trabzonlusu hepsinin ruhu bizi izliyor. Hepsi diyor ki, bizim ruhumuzun şad olması için barışı ve kardeşliği savunun. Hepimize görevler düşüyor, Kürdüyle, Türk’üyle. Demokrasiden yana olan herkesin ortak bir vatan için ortak sorunluluklar düşüyor.” 
Ne kadar güzel diyebilirsiniz içinizden, işte adam kalkmış Çanakkale Şehitlikleri’ne kadar gitmiş, orada şehitlerimiz için dua etmiş.
Ama olay elbette öyle değil. DTP’nin Çanakkale’de il kongresi varmış, Sırrı Sakık da kongre için gitmiş Çanakkale’ye, şehitlerimiz için değil!


Ama Çanakkale’ye kadar gitmişken şehitliklere de uğramış ve şehitler üzerinden bölücülük yapmaya kalkmış. Sözde Kürtler Çanakkale’de savaşmışlar.
Sözlerinin devamında ise Atatürk’e saldırmış ve Atatürk’ün Kürtlere ihanet ettiğini buyurmuş. Çanakkale’de ve Kurtuluş Savaşı’nda Kürtler Türklerin yanında savaşmış ama Atatürk onların hakkını vermemiş. Yani klasik bölücü Kürtçü tezleri tekrarlamış Sırrı Sakık.
Ama Sırrı Sakık’ın bu bölücü tezlerini bugün Türkiye’de neredeyse herkes savunuyor. Kimisi hararetle, kimisi inanarak, kimisi inanmak isteyerek. En önemlisi de bu sonuncusu, Türkiye’nin büyük çoğunluğu buna inanmak istiyor. Ama büyük çoğunluk derken, kendisine Türk diyenlerin büyük çoğunluğunu kastediyoruz.
Ama tarih elbette bambaşka. Kimileri inanmak istemese de, kabullenmek istemese de, Kürtler ne Çanakkale Savaşı’nda ne de Kurtuluş Savaşı’nda vardı.
Çanakkale’de ve Kurtuluş Savaşı’nda Kürtler neredeydi? 


Kürtler çok istiyorlarsa şunu diyebilirler; biz Kurtuluş Savaşı’nda ve Çanakkale’de fiili olarak bulunamadık, çünkü o dönemin koşulları uygun değildi ama o mücadeleyi can-ı gönülden destekledik ve destekliyoruz.


Ama iş fiili katılıma gelince, biz aynı ceph ede omuz omuza Türklerle birlikte savaştık demeye gelince; orada durma lılar. Çünkü bu savaşlara kimler katıldı, kimler katılmadı ortada.
Çanakkale Savaşı’nda Osmanlı Ordusu’nun resmi kaybı 48 bin asker.
Peki bu 48 bin şehidimizin nerelerden gelip Çanakkale’de öldüğü biliniyor mu? Elbette biliniyor. Her bir şehidin, ana-baba adından tutun köyüne kadar kim oldukları biliniyor.
Peki Çanakkale’de kimler şehit olmuş? 48 bin şehidin 992 tanesi Güneydoğu’dan katılmış. Yani %2’si. Ama bu rakam da bizi yanıltmasın, bu 992 kişinin 502’si de Antep’ten katılmış.
Mesela Sırrı Sakık’ın memleketi Muş’tan kaç kişi şehit olmuş?
7 kişi!
Diyarbakır’dan 49, Van’dan 36, Siirt’ten 40, Mardin’den 7 kişi.
Görüldüğü gibi rakamlar ortada: Kürtler pek Çanakkale’ye uğramamış!
Peki Kurtuluş Savaşı’nda durum farklı mı?
Orada da durum oran olarak aynı. Toplam 35 bin resmi şehidimiz var Kurtuluş Savaşı’nda. Bunların 685’i Güneydoğu doğumlu. Oran olarak yine %2!
Sırrı Sakık’ın memleketi Muş’tan katılım bu defa çok yüksek olmuş ki şehit sayısı 18!
Yani rakamlara baktığımızda görüyoruz ki Kürtler Kurtuluş Savaşı’nda da ortalıkta gözükmüyor... 



Kürtlere kardeşlik soruları
Ama biz yine de geçmişi çok kurcalamaktan yana değiliz. Kürtler bu rakamları unutabilirler, biz de unutabiliriz, yeter ki günümüze gelelim ve anlaşalım.
O halde bir de şu sorulara cevap arayalım.
Mesela Sırrı Sakık ve diğer DTP’li milletvekillerine ya da onlarla aynı yolda yürüyenlere soralım.
Ailenizde kaç kişi Çanakkale Savaşı’nda, kaç kişi Kurtuluş Savaşı’nda şehit oldu?
Şehit olmasa bile ailenizde hiç bu savaşlara katılmış dedeleriniz var mı?
Onlar size Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı anılarını anlattılar mı?
Ve devam edelim sormaya...
Ailenizde kaç kişi şu ana kadar PKK için savaşırken öldü?
Hâlâ PKK’da savaşan akrabalarınız var mı?
Mesela Sırrı Sakık’ın yanıtlaması çok kolay olacaktır çünkü ağabeyi Şemdin Sakık PKK’nın Apo’dan sonraki ikinci adamıydı ve şu an hapiste!
Bu arada şunu da soralım kaç akrabanız PKK davasından içerde yatıyor?
Bu s oruların cevapları yeterince aydınlatıcı olacaktır elbette.


Ama madem yine de biz bu ülke için savaştık diyorlar, onu da kabul edelim yalnız şunları onların ağzından duymak istiyoruz.
Evet bunları diyebilir misiniz:
Biz Kürtler, Çanakkale’de İngilizlere karşı Türklerin yanında savaştık.
Biz Kürtler, Kurtuluş Savaşı’nda Yunanlara karşı Türklerin yanında savaştık.
Biz Kürtler, Fransız işgali sırasında Antep’te, Maraş’ta, Urfa’da Fransızlara karşı Türklerin yanında savaştık.
Biz Kürtler, İngilizler işgal ettiği sırada Musul ve Kerkük’te İngilizlere karşı Türkleri destekledik.
Evet desinler görelim; biz Kürtler, İngilizlere, Fransızlara, Yunanlara karşı savaştık desinler!
Diyemezler, çünkü İngilizler, Fransızlar ve Yunanlar hemen arşivleri açar ve Kürtlerin kimin yanında olduğunu açıklarlar.
Kaldı ki madem siz bize karşı savaştınız o zaman size desteğimizi çekiyoruz derler.
Kolay mı...
İngilizlerin, Fr ansızların desteğini çektiğini bir düşünün, Kürtler ne yapar!..
 


Evet bu soruların cevabını alabilirsek o zaman biz de Türk-Kürt kardeşliğine inanabileceğiz.



ALINTI.












Egemenliğe sahip olmanız yetmez. Her türlü yetki ve güce sahip olmanız da yetmez. Geleceği sırtlayacak, belirleyecek uzun vadeli gerçekçi ve akılcı oyunlar kurmuyorsanız,kuramıyorsanız. Kurmak zorundasınız. Değişimi yaratan ve yöneten olmalısınız. Birincil kültür olmanın ve varlığınızın devamının kuralları bunlardır. Yoksa. Baştan kaybettiniz demektir. Tabiki bunlar sermayenin ideolojisine ve sermayenin kimlerde olduğuna bağlıdır. Bu toprakların son üçyüz yıllık tüm sorunlarının ve başına gelenlerin nedeni budur. Unutulmaması gereken işe şudur. KISACA SERMAYE ÖNEMLİDİR. DAHADA ÖNEMLİSİ KİMLERDE OLDUĞUDUR.

Faik ÇALTILI. Finans ve yönetim danışmanı.

  • 2Blogger Yorum.
  • Facebook Yorum.
  • Disqus Yorum.


2

comments powered by Disqus
Copyright © KONSOLİDE DENEMELER. Designed by OddThemes